İnsanlık için her vakit ilgi odağı ve gizem olan uzay hakkında, günümüzdeki teknolojiler ve çalışmalar sayesinde artık gerçeğe en yakın bilgiler sağlanabiliyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, uzay çalışmaları ülkeler için stratejik bir kıymete sahip oldu. Uzaya hakimiyet, insanlık faydasının, bilimsel bilgilerin dışında diplomatik bir rol oynuyor.
Tüm bu etkenlerin yanı sıra, Dünya’nın nüfusu, savaşları, insan kaynaklı sorunları kaldıramaması sebebiyle de öteki gezegenlerde hayat aranıyor. Karşımıza bir komplo teorisi olarak çıkan nüfus azaltma çalışmalarına harcanacak bilimsel uğraşların, diğer gezegende ömür bulmak için kullanılması elbette daha mantıklı. 2018 yılında Merkür misyonu için uzaya hakikat yola çıkan BepiColombo, Merkür’e yaklaşarak manzara alacak ve sonda misyonunu yerine getirecek. Merkür, güneşe en yakın gezegen pozisyonunda yer alıyor. Bunun yanı sıra, Plüton’un gezegenlikten istifa etmesinin akabinde en küçük gezegen olarak tanımlanıyor.
Merkür yüzeyinin 200 kilometre yakınına yaklaşacak
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Japon Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı’nın (JAXA) ortak projesi olarak 2018 yılında yola çıkan BepiColombo, tarihteki ikinci Merkür misyonu olarak kayıtlara geçiyor. BepiColombo’nun bir kısmı Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından, öteki kısım ise Japon Havacılık ve Uzay Ajansı (JAXA) tarafından geliştirildi. İki değerli uzay ajansı tarafından ortak olarak yürütülen misyon, bu gece sonda vazifesi ve imaj almak için Merkür yüzeyinin 200 kilometre yakınına yaklaşarak değerli bir basamağa ulaşmış olacak.
Kelam konusu bu etapta BepiColombo, selfie kameralarıyla Merkür’den siyah beyaz imgeler alacak. İmajların kaliteli olması beklenmiyor elbette ama uzmanların ve bilim insanlarının Merkür’ün yüzeyine yönelik incelemeleri için işe yarayacak. Çekilecek imgelerin yarın (2 Ekim) Dünya’ya ulaşması bekleniyor.
