Çin, uzun müddettir bilhassa Sincan bölgesindeki Uygur Türklerine ve bölgede yaşayan öteki müslüman azınlıklara uyguladığı insanlık dışı muamelelerle gündeme geliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine nazaran, bir milyondan fazla Uygur toplama kamplarında yaşıyor ve bu toplama kamplarında neler yaşandığına dair de pek çok can sıkıcı sav var.
Çin’in bölgedeki azınlıkları asimile etme eforları olarak bedellendirilen ve büyük reaksiyon çeken durumu Çin her ne kadar tekraren reddetmiş olsa da şimdiye kadar karşılaşılan olaylar durumun epeyce makûs olduğunu gösteriyor. Ayrıyeten Çin’in sadece Sincan bölgesinde yaşayanları değil, ABD ve Avrupa’da yaşayan farklı etnik ve dini kökenlerden diasporaları da (ana yurtlarından kopmuş, farklı yerlerde yaşayan azınlıklar) maksat aldığı biliniyor.
Çin dışında yaşayan pek çok küme Çin’in baskılarıyla gayret ediyor:
Çin, şimdiye kadar bilhassa duruma muhalefet gösteren kesitleri ve Çin’le irtibatı olan diasporaları hacklemek, bilgilerine ulaşmaya çalışmak, zorla ülkeye geri döndürmek için baskı ve tehdit oluşturmak, oluşan muhalefeti ortadan kaldırmak üzere adımlar atmakla itham edildi. Tezler tekraren reddedilse de FBI’ın yayınladığı bir bülten, durumun hâlâ devam ettiğini gösteriyor.
Bültende FBI, Çin’in bilhassa ABD’de yaşayan bu şahısların Çin’de bulunan ailelerinin göz altına alındığını; bu şahısların daima dijital ve yüz yüze tacizlerle karşlılaştığını, Çin kaynaklı mal varlıklarına el konulduğunu, çevrimiçi aldatıcı temsil ve hackenme üzere durumlar yaşadıklarını belirtiyor.
Bilhassa son devirde vakit zaman duruma yönelik kamuoyu oluşturulsa ve kimi ülkelerce kimi yaptırımlar uygulansa da Çin insanlık dışı uygulamalarına devam ediyor. FBI, bültende Çinli yetkililer tarafından ABD’de bulunan diasporalara uygulanan bu usullerin ABD maddelerine muhalif olduğunu ve kişisel hakları ihlal ettiğini söz ediyor.
