Elbet ki teknolojinin gelişmesi birçok dalın ilerlemesine büyük bir katkı sağlıyor. Bu alanlardan birisi de natürel ki isimli tıp. Yeni bir teknolojik gelişme sayesinde, uzun yıllardır çözülememiş bir cinayet davasının gizemi sonunda gün ışığına çıktı.
1989’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Las Vegas kentinde, 14 yaşında bir kızın öldürüldüğü rapor edildi. Stephanie Isaacson ismindeki kızın cinayeti, vaktin kısıtlı teknolojisi nedeniyle çözülememişti ve katil elini kolunu sallayarak dolaşıyordu. Lakin yeni bir gelişme, 32 yıl evvel gerçekleşen bu cinayete ışık tutmayı başardı.
Katil sırf 15 hücreyle tespit edildi
Yeni teknoloji sayesinde isimli tıp uzmanları, o vakitten kalan sadece 15 insan hücresinden bir DNA örneği çıkararak katili tespit etti. Herkesi şaşırtan bu gelişme, Stephanie’nin annesini de rahatlattı.
Katilin 1995 yılında hayatını kaybetmiş olduğu öğrenilse de küçük bir DNA örneğinden bu tespiti yapabilmek büyük bir muvaffakiyet. Polis, bu sonuca genom sıralaması yaparak ve soy ağacı datalarını kullanarak ulaştıklarını açıkladı.
Cinayet soruşturması, eski davaları araştıran bir laboratuvar olan Othram’da gerçekleştirildi. DNA dizilimi süreci için genelde 750 ila 1000 nanogram DNA örneği gerekirken bu davada sırf 0.12 nanogram DNA mevcuttu. Katil Darren Roy Marchand’ın bu ispatla tespit edilmesi isimli tıp alanında adeta yeni bir çağın başlangıcı demek. Marchand’ın DNA’sı 1986 yılında gerçekleşen öteki bir cinayet davasıyla da eşleşti. Şirket, şu anda 1881’den itibaren gerçekleşen cinayetleri araştırıyor.
