Hem ülkemizde hem de dünyada pandemiden bıkmış, bezmiş milyonlarca kişi var. Bu pandemiyi artık geride bırakmak için en büyük umutlarımızdan biri ise aşı. Geçmişte olduğu üzere bugün de aşılara karşı olan, aşılanmaya reaksiyon gösteren beşerler var.
Aşı terslerinin elbette kendilerine nazaran çeşitli argümanları var. Bu savların gerçeklikten ne kadar uzak, ortaya atılan argümanların ne kadar yanlışlı olduğuna dair pek çok çalışma ve açıklama bulunuyor olsa da tezlerin kimileri daha birinci duyduğunuz anda kendi kendini çürütüyor. Aşılama sonucu “kazanacağımız” tez edilen birtakım özellikler ise şöyle:
Agalarla Iron Man olma keyfi:
“Aşılarda mikroçip var, işin gerisinde ise Bill Gates”
Bireylere mikroçipler takılacak ve bu mikroçiplerle her hareketleri takip edilecek, toplum denetim altına alınacak diyenlerin tezi bu halde. Açık orta en çok duyulan sav olan Bill Gates tezini daha da renkli hale getirmek isteyenler “Artık Gates de kabul edildi perde ardına geçecek, illuminati olacak” falan diyorlar. Gereğince aşı yaptırmamız durumunda topladığımız mikroçipler ve nano kesimlerle tahminen de Marvel çizgi romanlarında illuminati diye bir grup kuran Tony Stark olabiliriz.
X-Men’den Mystique olalım: Genetik modifikasyon mahareti
“Aşılar genetiğimizi bozuyor, DNA’mız ile oynuyor”
mRNA teknolojisinin aşılarda kullanılması ile birlikte “gelip DNA’mızla oynuyor aşı, bozuyor daima genlerimizi” diyenler türedi. mRNA koronavirüsün dikensi çıkıntılarının kopyalarını üretiyor, bedenimiz da bu yapıları nasıl yok edeceğini öğreniyor. Yoksa mRNA bir kere hücre çekirdeğinin dışında kalan bir yapı. DNA’larımız ise hücre çekirdeğinin içinde. Yani o denli aşı oldum DNA’m bozuldu falan üzere şeyler gerçek değil. Gen yapımızı değiştirebilecek olsak.
Bomba üzereyiz, saatli bomba
“Şimdi tahminen belirli olmuyor fakat yan tesirleri gelecekte çıkacak”
Aşının tesirlerinin gelecekte ortaya çıkacağı, bugün gözlemlemediğimiz sonuçların gelecekte canımızı yakacağı tezi. Bu husus geliştirilmiş bir hipotez olmasa da aşıların yan tesirleri o denli üç beş sene sonra çıkmaz. Savlarda bulunanların değerli kısmı da bilimi çarpıtıyor. Nedensellik ile korelasyon farklı şeylerdir. Havuza düşerek boğulma sayısıyla Nicholas Cage sinemalarının sayısı ortasında da korelasyon vardır ancak biri ötekinin nedeni değildir. Gelecekte bir anda farklı canlılara dönüşmeyeceğiz, zombi olmayacağız.
Magneto olmayalım mı?
“Aşılar bizi manyetik yapıyor.”
Bir öbür komplo teorisi, koronavirüs aşılarının insanları manyetik hale getirdiğini argüman ediyor. Bilhassa TikTok’ta kimi şahısların bedenlerine objeler yapıştırarak çektiği görüntüler uzun müddet gündem olmuştu. İllüzyon hilesi olarak bedenimize birtakım şeyleri yapıştırabiliriz. Görüntü çekimlerinde daha da fazla hile kullanabiliriz. Aslında bedenimizin salgıladığı kimyasalları ve sürtünmeyi kullanarak çabucak her şeyi üstümüzde tutundurabiliriz. Bu savın gerçek olmadığının en kıymetli göstergesi ise aşı olan insanların hayatında bir şey değişmemesi. Halbuki ben de isterdim Magneto olayım, trafiği çekmek yerine her yere uçarak falan gideyim lakin olmadı ne yazık ki.
Aşılar kimsenin genetik kodunu değiştirmiyor, garip garip manyetik özellikler kazanmıyoruz. Bu tezlerin aksini kanıtlayan çok sayıda araştırma da bulunuyor.
