Global ısınma, pandemi, doğal felaketler derken birçoğumuzun aklına dünyanın sonunun geliyor olduğuna dair fikirler gelmekte. Tam da bu sebeple yeni bir araştırma, medeniyetin global manada çökmesi durumunda hayatta kalabilecek birinci beş ülkeyi ortaya koydu. Ülkeler ortasında birinci sırayı Yeni Zelanda alırken öbür ülkeler ise sırasıyla İzlanda, İrlanda, Avustralya ve Birleşik Krallık olarak kaydedildi.
Anglia Ruskin Üniversitesi’nde (ARU) bulunan Global Sürdürülebilirlik Enstitüsü’nden Nick King ve Profesör Aled Jones tarafından yürütülen çalışma; karmaşık, global besin tedarik zincirleri sisteminde, teknoloji ağlarında, bağlantı ağlarında ve global finansta yaşanabilecek muhtemel ‘şokları’ ele aldı.
‘Kurtuluş yenilenebilir enerjide’
Profesör Aled Jones, araştırma hakkında, “Birkaç yıldır dünyada yaşanan şoklara, bunlara neyin sebep olduğuna ve bunların sistem içinde nasıl yayıldığına, ülkelerin bu şoklara dayanmak için neye gereksinimi olduğunu araştırıyorum” dedi.
Nüfusun çok artmasının, kaynak yetersizliği yahut iklim felaketinin toplumsal bir çöküşe neden olabileceği bir senaryoda kurtuluşun anahtarı tarıma elverişli yerler, yenilenebilir güç üretim kapasitesi ve çöken topluluklardan ayrılabilme imkanında yatıyor.
‘Ada ülkeleri avantajlı’
Jones, kelamlarına şöyle devam ediyor: “Adalar bayağı avantajlı. Birleşik Krallık’ın listede olmasına şaşırdık ancak kıymetli ölçüde izole bir bölge olmanın bayağı yararı var. Birleşik Krallık, kıyı rüzgarları ve gelgitleri sayesinde yenilenebilir güç konusunda büyük bir potansiyele sahip.”
“Araştırdığımız birinci 20 ülke, iklim değişikliğine en güçlü ülkelerdi. Önümüzdeki on yıla bakıldığında hava ve iklim kurallarındaki ekstrem değişikliklerin yaşanma ihtimali hayli yüksek görünüyor.”
Yeni Zelanda birinci sıraya nasıl yerleşti?
Beş ülkenin beşi de ılıman iklime sahip ve iklim değişikliğinin tesirlerine karşın nispeten istikrarlı şartların devam etme mümkünlüğü en yüksek olan adalar yahut ada kıtalarından oluşmakta.
Yeni Zelanda’nın, jeotermal ve hidroelektrik güç üretme kabiliyeti, tarım topraklarının bolluğu ve düşük nüfusu sayesinde nispeten ziyan görmeden hayatta kalmak için en yüksek potansiyele sahip olan ülke olduğu ortaya çıktı.
