Türkiye bir müddettir, toplumsal medya kullanıcılarını direkt etkileyecek bir kanunu tartışıyor. Hükümetin bir müddettir üzerinde çalıştığı düzenleme, insanların toplumsal medyadaki paylaşımları nedeniyle mahpus cezasına kadar çaptırılabilmesinin önünü açıyor. Ayrıyeten palavra haberin servis edilmesinin de bu kanunla kısıtlanması amaçlanıyor. Yasa çalışmasının katılaşmamış ayrıntıları ise kelam konusu kanunun çok daha fazlasını içerebileceğini gözler önüne seriyor.
Toplumsal medya kanunuyla ilgili dikkat çeken açıklamaların kaynağı, şu ana kadar Abdulkadir Selvi oldu. Taslakla ilgili pek çok bilgiyi açığa çıkaran Hürriyet muharriri, artık tekrar kıymetli açıklamalarda bulundu. Selvi’nin açıklamalarına nazaran yasa, toplumsal medya platformlarına ek olarak internet siteleri, televizyon kanalları ve gazeteleri de içine alacak. “Toplumsal medya düzenlemesinin internet siteleri, gazeteler ve TV’leri de içine alacak halde genişletilmesi gündemde.” tabirlerini kullanan Selvi, dezenformasyona kimin karar vereceğine dair de bir açıklama yaptı.
“İhtisas mahkemeleri ön plana çıktı”
Toplumsal medya kanunuyla ilgili en çok tartışılan konulardan bir tanesi, dezenformasyon yapıldığına kimin karar vereceğiydi. Bu tartışmanın haklı bir yanı da vardı. Çünkü hem kamuoyu hem de dalın önde gelen isimleri, hükümetlerin bu durumu kendilerine nazaran kullanabileceğini düşünüyorlardı. RTÜK, BTK, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı ya da mevzuyla ilgili yeni bir ünitenin kurulması, pek de türel bulunmamıştı. Selvi’ye nazaran bu durumu yine görüşen hükümet, ihtisas mahkemelerini ön plana çıkardı. Selvi, bu hususla ilgili “Yeni bir ünite kurmak yerine ihtisas mahkemelerinin karar vermesi eğilimi öne çıktı.” dedi.
Abdulkadir Selvi’nin bahisle ilgili tüm açıklaması şöyle;
Toplumsal medya düzenlemesinin başından itibaren “bir haberin palavra haber olduğuna ve dezenformasyon gayesiyle üretilip paylaşıldığına kim karar verecek” sorusunun üzerinde duruluyor. ‘Dezenformasyona RTÜK mü, BTK mı, Bağlantı Başkanlığı mı, mahkemeler mi karar versin ya da yeni bir ünite mi oluşturulsun?’ tartışması yaşandı. Sonunda yeni bir ünite kurmak yerine ihtisas mahkemelerinin karar vermesi eğilimi öne çıktı.
Şimdiye kadar toplumsal medya üzerinden yapılan dezenformasyonun önlenmesine yönelik önlemler üzerinde duruldu. Kurulda yapılan tartışmalarda, palavra haberlerin toplumsal medyada paylaşıldıktan sonra internet sitelerinde, gazetelerde ve TV’lerde kullanıldığı üzerinde duruldu. Dezenformasyon maksatlı paylaşımların toplumsal medyadan alınarak internet sitelerinde, TV’ler ve gazetelerde kullanılmasının önüne geçilmesi için çalışma yapılması kararı alındı. Dezenformasyon gayeli haberlerin internet sitelerinde, yazılı basında ve TV’lerde kulanılması durumunda cezai yaptırım getirilmesinin üzerinde duruluyor. Toplumsal medya düzenlemesinin internet siteleri, gazeteler ve TV’leri de içine alacak formda genişletilmesi gündemde.