Geçtiğimiz hafta sizlerle paylaştığımız bir içeriğimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumsal medya ile ilgili görüşlerine yer vermiştik. Erdoğan, toplumsal medyanın bir palavra terörü ve tehdit olduğunu düşünüyor, bu noktada kimi çalışmalar yürütüldüğünü söylüyordu. Artık bu bahisle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Anayasa Kurulu Başkanvekili Ali Özkaya, Hürriyet’e verdiği demeçte toplumsal medyayla ilgili nasıl bir düzenleme yapılacağını anlattı.
Anayasa Komitesi Başkanvekili Ali Özkaya tarafından yapılan açıklamalar, hükümetin düzenlemeler için bilhassa de Avrupa ülkelerindeki uygulamaları incelediğini gösteriyor. Bu noktada ise Almanya’nın toplumsal medyaya ait kanunları, daha makul geliyor. Lakin Özkaya, ekim ayında meclise gelmesi planlanan toplumsal medya kanunun Türkiye’ye has olacağını belirtiyor. Yani örnek kanunlar incelenerek, Türkiye’ye özel bir taslak oluşturulacak.
Mahpus cezası ve toplumsal medya kullanmama yasağı tartışılıyor
Almanya’nın toplumsal medya kullanımına ait yasasında toplumsal medya platformlarının ağır bir biçimde denetlendiğini belirten Ali Özkaya, uyar kaldır sisteminin olduğunu, bu sistem ile kaldırılması gereken içeriklerin platform yöneticilerine bildirilerek, 24 saat müddet tanındığını söz ediyor. Paylaşım kaldırılmadığı takdirde 50 milyon euroya kadar para cezasının kesildiğinden bahseden Özkaya, vatandaşların da kendileriyle ilgili bir paylaşım noktasında kabahat duyurusunda bulunabilmeleri gerektiğini ve bunun yargı sürecinin eksiksiz bir formda işlemesi gerektiğini belirtiyor.
Anayasa Kurulu Başkanvekili Ali Özkaya, olağan hayatta işlenen bir cürmün toplumsal medyada da cürüm olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu noktada cezaların gündeme gelmesi gerektiğini söylüyor. Tekrar Almanya modelini örnek gösteren Özkaya, bu noktada bilhassa de dezenformasyon yapan, yani palavra haberi bilerek yayan bireylere 1 yıldan 5 yıla kadar mahpus cezası verildiğini tabir ediyor. Ayrıyeten toplumsal medyanın muhakkak bir müddetliğine kullanılmaması üzere manevi cezalar da tartışmalar ortasında yer alıyor.
“Amaç sansür değil”
Ali Özkaya, toplumsal medyaya ait kanun tasarısının geçtiğimiz periyotlarda de tartışma konusu haline geldiğini, toplumsal medyaya sansür uygulanacağının tez edildiğini belirterek, emelin bu olmadığının esasen ortada olduğunu tabir etti. Bilhassa de 4 ana konu üzerinde durduklarından bahseden Özkaya; bu konuların terör, cinsel kabahatler, palavra haber ile din ve vicdan özgürlüğüne hakaret olduğunu söylüyor.
Hükümetin toplumsal medyaya ait yeni yasa tasarısının tüm ayrıntıları şu an için bilinmiyor. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ali Özkaya’nın yaptığı açıklamalar, bu platformların sıkı bir halde denetleneceğini gözler önüne seriyor. Amma yeniden de bu konuda anlaşılamayan birtakım şeyler var. Örneğin bir vatandaş, bir paylaşımı nedeniyle nasıl olacak da toplumsal medya kullanmayacak? İşte bu üzere soruların cevapları, ekim ayı yaklaştıkça bir bir açığa çıkacak.
