Gökbilimciler uzun yıllardır yaptıkları araştırmalar sayesinde, güneş sistemimizin dışında da uyduların var olma mümkünlüğünün yüksek olduğunu düşünüyor. Ancak bu gezegenelerin, yapıları nedeniyle tespit edilmeleri hayli güç.
Columbia’daki Cool Worlds Laboratuarı’nda araştırmalarını yürüten gökbilimci David Kipping ve grubu, güneş sistemimizin dışında bir uydunun var olduğunu da kanıtlayabilecek bilgilere ulaştıklarını duyurdu.
Gezegenlerin oluşumunun anlaşılmasını sağlayabilir
Nature Astronomy isimli bilimsel mecmuada yayınlanan keşif, Columbia Üniversitesi’nin Cool Worlds Laboratuvarı’nda David Kipping önderliğinde gerçekleşti. Kipping ve grubu, NASA’nın Kepler teleskobundan elde edilen bilgilerin arşivine bakarak bir Harika Ay’ın sinyalini buldu. Tıpkı grup tarafından daha evvel de bir dış uydu adayı keşfedilmişti. Kipping’e nazaran keşfedilen her iki muhteşem ay adayı da devasa boyutları nedeniyle yerçekimi kuvvetinin altında yığılmış bir gazdan oluşuyordu. Bu hipotez şayet doğruysa her iki ayın da gezegen olarak hayata başlamış olabileceği düşünülüyor.
Gökbilimciler yaptıkları açıklamayla, Jüpiter büyüklüğündeki Kepler 1708b isimli bir gezegenin yörüngesinde dönen, 5500 ışıkyılı uzakta bir süpey ayın yer aldığını bildirdi. Araştırma takımının başkanı David Kipping, açıklmasında “Gökbilimciler şimdiye kadar 10.000’den fazla ötegezegen adayı buldu lakin güneş sisteminin dışında bir gezegen keşfetmek epey zorlayıcı” dedi.
Kepler 1708b isimli gezegenin gökbilimcileri heyecanlandırmasının en kıymetli nedeni ise kainatta hayatın nasıl ve nerede ortaya çıkmış olabileceği konusunda insanlara fikir verme potansiyellerinin yüksek olması. Ötegezegenlerin varlığının şüphecilikle karşılandığını hatırlatan Kipping,“Bu gezegenler bizim sistemimize nazaran kıyasla yabancı olsa da gezegen sistemlerini nasıl oluştuğuna dair anlayışımızda ihtilal yarattılar” dedi.
